Halkı alenen kin ve nefrete teşvik eden bir yalnızlık bizimkisi
Her şeyi dağıtmamız bundan
Bundan yaşamayı beceremeyişimiz
Bekletmeyi öğrenemeyişimiz
Meyveyi dalında unutup çürüten
Topraktan başını uzatan kökler misali
Bir yerlere tutunamayışımız bundan
Hep bundan, hepsi bundan hepsi
Yıktığımız duvarların altında kalışımız
İhtiyatsız yakalanışımız yaz akşamlarının soğuğuna
Silinip atılmış mendilde hala kurumayışımız
Bir sürü şey daha
Daha bir sürü şey
Bundan ve buna benzer bir sürü şeyden
Yalnızız
Ve yalnızlığımız hiçbir battaniyenin altında
Sımsıcak hayaller kurmaya yetmeyecek biliyoruz
Zaten bilmek kalıyor elimizde bir tek
Onun soğuğuna çare yok
Bilmek, bilmek üşütür insanı
Üşüdüğümüz kadar biliyoruz işte biz de her şeyi
Birinin sesine uyanan gözkapaklarımız yok
Yok yüzümüzü yıkayacak suyu kuyudan çekecek olan
Avlusunda sırtımızı güneşe vererek
Çayımızı yudumlayıp bir güne daha merhaba
Bir güne daha hoş geldin
Bir güne daha beraber diyeceğimiz
Avlusunda diz dize verip oturacağımız bir evimiz yok
Yok işte o
O neyse artık
Yok olan o
Belki de biraz vardı
Biz fark edemedik
Bizim farkımız belki de buydu
Fark edemeyişimiz
Mesafeleri hesap edemeyişimiz
Bir insan bir insanı neresinde taşır
İşte bunu bilemedik belki de
Yarayı sevmeyişimiz de bundan
Ya kanasın ya da kapansın artık deyişimiz hep bundan
Saymakla bitmiyor işte
Sayıp döktükçe eksilişimiz de bundan
Yorumlar
Yorum Gönder