Tanpınar’ı Sevmek?, içeriğinden önce kapağındaki Analiz vurgusuyla dikkati çeken bir çalışma.
Deneme, inceleme, araştırma gibi terimler varken, niçin özellikle Analiz, kapakta arzıendam ediyor? Çünkü bu çalışmasıyla birlikte üçüncü kitabına imzasını atan Mehmet Akif Ertaş, Türkiye dışında miadı yıllar önce dolan eleştirinin, Türkiye’de de artık tozlu rafa kaldırılması ve oradan indirilmemesi gerektiği düşüncesiyle cümlelerini kurdu ve kurmaya devam ediyor.
Analizi, psikanalitikşizonaliz terimini çağrıştırmak için kullanan Ertaş, adından da anlaşılacağı üzere, Tanpınar’ı sevmek fiilini sorguluyor ancak sadece bu fiili sorgulamakla kalmıyor. Sorgusuna, miadını eleştiri gibi doldurması ve tozlu rafa kaldırılması gerektiğini düşündüğü Edebiyat Tarihi’ni ve ona tutunarak bugünlere gelen Hayatı, Sanatı, Eserleri klişesini de dâhil ediyor. Zira sözü edilen başlığın ve klişenin, edebiyatçıyı itibarsızlaştırmakla birlikte, hakikaten okur olmak isteyen okurla edebiyatçı arasına aşılması zor hatta imkânsız mesafeler yerleştirdiğini düşünüyor.
Ayrıca bu kitabıyla Ertaş, başrollerini Kedi’nin ve Lodos’un paylaştığı, hem uzun hem de kısa metrajlı filmler izletiyor.
Siz de Kedi’nin ve Lodos’un göründükleri ve tabii hissedildikleri gibi olmadıklarına, oyundan, oyunlar devşirme kabiliyetleri ve güçleri olduğuna inananlardansanız, bu filmleri izlemek ve filmlerin ve tabii Tanpınar’ın size aşıladığı güçle edebiyatı, kültürü ve sanatı Kedi patisinden Lodos şiddetinden nasiplendirmek için can atacaksınız.
Yolunuz her daim açık olsun o vakit!
Yorumlar
Yorum Gönder