Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Haziran, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

TÜRKÇE SANATA HAYIR / KÜRESEL APTALLIĞA EVET/ Ruhi KONAK

Türk sanatı kavramı, sanatta dilin Türkçe olması bakımından anlaşılabilirdir. Bu açıdan Türk sanatı denildiğinde yerel değil yerli, küresel değil milli, öteki değil kendi olarak özgünleşen bir anlayıştan söz etmek gerekir. İslamiyet’ten önceki Türk sanatının, totemcilik, şamanlık, Budizm, Manihaizm, vb. ile daha sonrasında ise İslam diniyle ilişkilendirilmesi sürecinde, etki kaynağı ne olursa olsun, sanatın dili Türkçe kalmıştır. Biçimin temellendiği özgünlük, diğer biçim kaynakları ile bütünleşerek geliştirilmiş; özün yerli bir biçim dili ile ifade edilmesi yoluna gidilmiştir. On sekizinci yüzyıldan yirmi birinci yüzyıla gelişen süreçte ise Türk sanatı kavramı dil açısından değil Türkler tarafında icra edilen sanat olarak küresel bağlama taşınmaya çalışılmıştır. Bu süreçte teknolojik açıdan batının gerisinde kalındığını fark eden yerli akıl, kültürel açıdan benzeşmenin teknolojinin gelişmesine olanak sağlayacağını düşünmüştür. Zira küresel bağlamda anlaşılmama endişesine ...

Sezer Cihaner Keser'in Simurg Sergisi Hakkında Birkaç Söz / Ruhi KONAK

Masal, insanoğlunun iç dünyasındaki sığınaktır. Orada eşi bulunmaz fantazya ve devinimle yaşam süren binlerce bilgi ülkesi vardır. Bu ülkelerin kralları bilgelikleri ile meşhur olmakla beraber zaman ve mekân tanımaksızın yaşamanın içinde ve dışında, altında ve üstünde söz sahibidir. Bu hakikat bir tarafa, sözü başka türlü anlayıp içerdeki evreni mitoloji ya da güncel anlamıyla hastalık olarak gören modern insana göre bu tür bir gerçeklik varsayım dâhilinde değildir. Çünkü bu söylentiler birer mit olmaktan öteye gitmeyen düşsel kurgulardır. Bu yönde bir yorum deneysel aklın eleştirisi olması bakımından makul ve bir o kadarda ispatlanmıştır. Fakat düşsel gerçeklik, akıl kurallarını alt üst eden bir yapıdır. Hangi noktadan itiraz edilirse edilsin düş olmadan yaşam, madde olarak duyumsanmanın dışına çıkamaz. İnsanoğlu farkında olmadan hayal, hülya, tefekkür, rüya, masal gibi düşünce formlarını icat ederek yaşamın illüzyon yoluyla farklı şekillerde algılanabileceğine ilişkin fikir...

Patron için kısa bir analiz ya da… Mehmet Göktepe Resimleri Üzerine Birkaç Söz / Ruhi KONAK

  Sanat eserinin ne olduğunun tartışma konusu olmaktan çıkıp her ürünün biraz sanatsal olduğunun düşünülmeye başlandığı bu günlerde, gerçek sanatçının yorumcu mu, tasarımcı mı, yansıtmacı mı veya yaratıcı mı olduğu üzerine birçok tanımla karşılaşmanız mümkündür. Bu bağlamda gerçek sanatçının kim olduğu sorusuna verilecek belirli bir cevap olduğu söylenemez. Diğer taraftan günümüzde sanatçı icra ettiği işin mahiyeti hususunda kataloglarda saklı eserlerin temellük ettirilmesinden başka bir şey de yapmamaktadır. Dolayısıyla eserin yaratım sürecinin yerini yapım süreci almıştır. Bu bağlamda çoğu güncel eserin yansıttığı hakikat başka bir esere ait olduğundan sanatçısı da bir başkasıdır. Malzemenin çeşitlendirilmesine bağlı olarak tekniğin bir yeteneği dışa vurmaktan çok başkasının duyumunu ima işçiliği üzerine yoğunlaştığı söylenebilir. Herkes aynı resmi mi yapıyor, herkes aynı şiiri mi yazıyor ya da herkesin heykeli bir elden mi çıkıyor bilemeyiz fakat herkesin meseleyi ayn...