Soyutla-n-ma, insanın kendine dayatılan koşullardan ayrılma ve ona karşı bir dil oluşturma çabasıdır. Bu çaba, doğal olanı eleştirme veya onu tamamlama gibi fikirlerden öte, onun ezici iktidar cümlesine karşı kendi cümlesini kurma girişimidir. Bunu yaparken öznenin kendinde ve kendine göre temellendirdiği ön yargısından sakınmak gerekir. Bu nedenle mevcut dili zorunludur. Nesnenin irade gösterdiği düzenekte, özne tarafından anlaşılmak, suç işlemiş olmak gerekçesiyle dışlanmak anlamına gelir. Dolayısıyla soyut biçim öznenin dayattığı imaja karşı nesnenin pratik cevabıdır. Bu yapıda biçim ilkelden moderne, öznenin dönemlere göre farklılaşmasında temellenerek çeşitlenen bir sentezdir. Modern zamanlarda soyutla-n-ma girişimi, ilkel insanın doğaya karşı sergilediğinin aksine bir dış mekan kurgusunda gerçekleşir. İnsan; doğa ya da doğadakine karşı değil, çevreleşerek mekanlaşmış insana karşı soyutla-n-ma eğilimindedir. İlkellerdeki vahşi doğa ve kaynaksız güç imgesi bu...
SANAT, KÜLTÜR, EDEBİYAT VE HABER